19 Ağustos 2013 Pazartesi

BAYINDIR

Bayındır; Doğusunda Ödemiş, güneyinde Tire, batısında Torbalı, kuzeyinde Kemalpaşa ve Turgutlu İlçelerinin bulunduğu İzmir’e bağlı bir ilçedir. İlçenin kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 16 km, doğu-batı doğrultusundaki uzunluğu ise 25 km’dir. İlçe merkezi Ege denizine dik olarak uzanan sıradağların üzerindeki Bayındır ve Basra tepelerinin güney yamaçlarına kurulmuştur. Doğusundan gelen Küçük Menderes Nehri ilçenin Tire ilçesi ile sınırını oluşturmaktadır. İlçe merkezi, Çamlıbaba Dağının güney eteklerinde kurulmuştur. İzmir-Ödemiş karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 97 km mesafededir. İsmini, Oğuzların Üçoklar koluna bağlı Bayındır boyundan alır. Belediyesi 1872’de kurulmuştur.

Bayındır İlçesinin bir yerleşim yeri olarak ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar yörede sırasıyla milattan önce 3000’li yıllarda Hititlerin, 700’lü yıllarda Frigya ve Lidyalıların, Milattan sonra 900’lü yıllarda Bizanslıların, 1084 yılından sonra Selçukluların ve 1425 yılından sonrada Osmanlıların Egemen olduğu ortaya koymaktadır. Bayındır ilçe merkezinde Bizanslılar döneminde yerleşimin bulunduğu ancak Selçukluların gelişi ile Orhan Gazi tarafından 14. yüzyılın başlarında 24 Oğuz boyundan Üçoklar’ dan biri olan Bayındır Türkmen Boyunun kendi adı ile yeni bir yerleşim oluşturduğu bilinmektedir. Bir rivayete göre ilk yerleşim yerinin Ergenli Deresi kenarında kurulmuş iken bu yerleşim taşkınlar yüzünden daha sonra ilçe merkezinin şimdi bulunduğu yere taşınmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Bayındır’ ın Paşa Hası olduğu belirtilmektedir. Tapu kayıtlarına göre burası şehzadeliği döneminde II.Selim’e verilmiş, II.Selim padişah olunca da damatlarından Sadık Paşa’ ya 80 akçelik bir has olarak bağışlanmıştır. Şemsettin Sami Kamus-Ül Alam’ da Bayındır da 28 cami ve 1 medrese ve 2 Hıristiyan okulunun bulunduğunu, Aydın vilayetine bağlı İzmir Sancağı’nın bir kazası olduğunu, 400 kadar nüfuslu olduğunu yazmaktadır. Bayındır önceleri bir nahiye merkezi iken 1871’ de Belediye, 1875’ de ilçe merkezi haline gelmiştir. İlçe 30 Mayıs 1919 yılında Yunan işgaline uğramış ve 2.5 yıllık işgalden sonra 4 Eylül 1922 de kurtarılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra İzmir iline bağlı bir ilçe merkezi olmuştur.

1990 sayımına göre toplam nüfusu 47.126 olup, 13.862’si ilçe merkezinde, 33.264’ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 588 km2 olup, nüfus yoğunluğu 80’dir. Merkez bucağına bağlı 30, Çırpı bucağına bağlı 10 köyü vardır. İlçe toprakları genelde dağlıktır. Güneyinde ovalık bir alan yer alır. İlçenin en önemli akarsuyu Küçük Menderes nehridir. Bu nehir İlçenin Güney bölümünde doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. İlçe sınırları içerisindeki Küçük Menderes nehrini besleyen zengin su kaynakları yoktur. Rejimleri düzensiz olan Başdeğirmen, Hıca , Destere ve Paşa suyu dereleri kış yağışlarının bol düşmesi halinde sularını Küçük Menderes nehrine ulaştırabilmektedir. İlçenin topraklarını Küçük Menderes Irmağı sular.

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, tütün, incir, zeytindir. Sebze ve meyvecilik yaygın olarak yapılır. Bozdağlar, kızılçam ve karaçam ormanları ile kaplı olduğundan, ormancılık ilçe ekonomisinde önemli yer tutar. İlçe topraklarında çinko yatakları özel bir şirket tarafından işletilmektedir. Arıcılık gelişmiştir.

Yörede Akdeniz iklimi hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı geçmektedir. Kuzeye doğru çıkıldıkça iklimde farklılaşmalar göze çarpar. Yıllık yağışların önemli bir bölümü sonbahar ve kış aylarında düşer. Kar yağışı yüksek kesimlerde nadiren görülür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder