Gökşin Sipahioğlu, 28 Aralık 1926 tarihinde İzmir'de doğdu. Saint-Joseph Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi'nde gazetecilik eğitimi aldı. 1953 yılında, İstanbul Expres gazetesinin yazı işleri müdürü oldu. 1957 yılında Yeni Gazete'yi kurdu. Vatan Gazetesi'nde genel yayın yönetmenliği yaparken, erken baskı sistemini kurarak gazeteciliğe modern bir yorum getirdi. 1966 yılında Hürriyet gazetesinin muhabiri olarak Paris'e yerleşti. 1969 yılında, ABD'li bir gazeteci olan eşi Phyllis Springer'la birlikte, bugün dünyanın en büyük fotoğraf ajanslarından biri olarak kabul edilen Sipa Press Fotoğraf Ajansı'nı kurdu.
Gökşin Sipahioğlu, 'atlatma' fotoğraf ve haberleriyle ün yaptı. 1961'de füze krizi sırasında Küba'ya girmeyi başaran tek gazeteciydi. 1968'de Paris öğrenci olayları, onun çektiği fotoğraflarla gündeme oturdu. Çekoslovakya ve hiç bir Batılı gazetecinin giremediği demir perde Arnavutluk'ta meydana gelen olaylar hakkındaki haber ve fotoğrafları büyük yankı buldu. Kültür Devrimi öncesinde de Çin'e vize alan ilk Türk gazeteci oldu.
Fransızlar, onu, Grand Turc (Büyük Türk) olarak nitelendirdi. Hayatını, fotoğrafa adadı. Nişan ve ünvanlarının yanı sıra Fransızların büyük önem atfettikleri 'Chevalier de la Legion d Honneur' payesine de layık görüldü ve 2000 yılında da Türkiye Devlet Üstün Hizmet madalyası ile ödüllendirildi.
Gökşin Sipahioğlu 5 Ekim 2011 tarihinde hayatını kaybetti.
28 Aralık 2017 Perşembe
27 Aralık 2017 Çarşamba
MEHMET ŞÜKRÜ SARACOĞLU (1887-1953)
Mehmet Şükrü Saracoğlu; 1887 yılında İzmir'in Ödemiş ilçesinde doğdu. 1909 yılında Mülkiye Mektebi'ni akabinde Cenevre Siyasal Bilimler Fakültesi'ni bitirdi. TBMM'ye, İzmir milletvekili olarak katılarak 1924-1925 yıllarında Milli Eğitim Bakanı, 1927-1930 yılları arasında Maliye Bakanı, 1933-1939 yılları arasında Adalet Bakanı, 1939-1942 yılları arasında Dışişleri Bakanı ve 1942-1946 yılları arasında Başbakan olarak görev yaptı.
Mehmet Şükrü Saracoğlu; 1930 yılında Merkez Bankası'nı kurdu ve Türkiye'nin iktisadi sorunları üstüne araştırma yapmak üzere ABD'ye gönderildi. Dönüşünde Türk Pamuk Sanayii'nin kurulmasına önayak oldu. 1932 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlarıyla ilgili sorunları çözümlemek üzere Paris'te yapılan görüşmelerde Türkiye'yi temsil etti .
Adalet Bakanlığı yıllarında, Yargıç ve Avukatlar Kanunu'nu, Suçüstü, İcra-İflas Kanunları'nı yürürlüğe koyması, iş esasına dayanan cezaevleri kuruluş yasalarını uygulamaya sokarak, bu amaca dayalı İmralı cezaevini kurması önemli girişimleri arasındaydı.
1940 yılında İngiliz ve Fransız'ların, Türkiye'yi İtalya'ya karşı savaşa sokma isteklerini reddetti. 1948 yılında TBMM başkanlığına seçildi. 1950 yılından sonra siyasi hayattan çekildi.
Mehmet Şükrü Saracoğlu; 27 Aralık 1953 tarihinde vefat etti.
Mehmet Şükrü Saracoğlu; 1930 yılında Merkez Bankası'nı kurdu ve Türkiye'nin iktisadi sorunları üstüne araştırma yapmak üzere ABD'ye gönderildi. Dönüşünde Türk Pamuk Sanayii'nin kurulmasına önayak oldu. 1932 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun borçlarıyla ilgili sorunları çözümlemek üzere Paris'te yapılan görüşmelerde Türkiye'yi temsil etti .
Adalet Bakanlığı yıllarında, Yargıç ve Avukatlar Kanunu'nu, Suçüstü, İcra-İflas Kanunları'nı yürürlüğe koyması, iş esasına dayanan cezaevleri kuruluş yasalarını uygulamaya sokarak, bu amaca dayalı İmralı cezaevini kurması önemli girişimleri arasındaydı.
1940 yılında İngiliz ve Fransız'ların, Türkiye'yi İtalya'ya karşı savaşa sokma isteklerini reddetti. 1948 yılında TBMM başkanlığına seçildi. 1950 yılından sonra siyasi hayattan çekildi.
Mehmet Şükrü Saracoğlu; 27 Aralık 1953 tarihinde vefat etti.
21 Aralık 2017 Perşembe
MAHMUT ESAT BOZKURT (1892-1943)
Mahmut Esat Bozkurt, 1892 yılında o dönem İzmir'e bağlı olan Kuşadası’nda doğdu. İlköğrenimine Kuşadası'nda başlayarak, İzmir Yusuf Rıza mektebinde tamamladı ve İzmir İdadisi’ni bitirdi sonra 1908 yılında İstanbul Hukuk Mektebi’ne girdi. 1912 yılında İstanbul Hukuk Mektebi’nden mezun olan Mahmut Esat Bey, İsviçre’de Fribourg Üniversitesi’nde hukuk öğrenime devam etti ve “Osmanlı Kapitülasyonları Rejimi Üzerine” (Du Regimes des Capitulations Ottomanes) adlı doktora tezi ile Hukuk Doktoru oldu.
1919 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde kurulan Türk Talebe Cemiyeti’nin başkanlığına seçilen Mahmut Esat Bey, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere yurda döndü ve Kuşadası’nda Kuvayi Milliye’yi kurdu.
Mahmut Esat Bey, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin 1. Döneminde İzmir’den milletvekili olarak Meclis’e girerek, kurulan bütün hükümetlerde Adalet Bakanlığı görevini yürüterek; 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun hazırlayıcıları arasında yer aldı. Türk Medeni Yasası (17.2.1926), Türk Ceza Yasası (1.3.1926), Kabotaj Yasası (19.4.1926), Borçlar Yasası (22.4.1926), Ticaret Yasası (29.5.1926), Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası (18.6.1926) gibi hukuk sisteminin ve cumhuriyet döneminin temel yasaları, Mahmut Esat Bey’in Adliye Vekilliği dönemlerinde hazırlandı ve yürürlüğe girdi.
Mahmut Esat Bey, Cumhuriyet tarihinde “Bozkurt-Lotus” olayı olarak adlandırılan, Bozkurt adlı Türk gemisiyle Lotus adlı Fransız gemisinin 2.8.1926 tarihinde Ege’de çarpışması nedeniyle iki ülke arasında çıkan anlaşmazlıkta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda temsil etti. (1927). Kazada 8 Türk denizcisinin ölmesi üzerine Fransız kaptan Türk Adliyesi tarafından tutuklanmış, bu tutuklama Fransa ile sorunlara neden olmuştu. Türkiye olayı Lahey Adalet Divanı’na götürmüş ve dava 7 Eylül 1927 tarihinde Türkiye lehine sonuçlanmıştı. Bu dava, tarihçiler tarafından, Türk hukukunun ve adalet örgütünün kapitülasyonlar dönemini geride bırakarak insan ve egemenlik haklarına dayalı çağdaş hukuk düzeyine yükseldiğinin bir kanıtı olarak değerlendirilmektedir. 1934 yılında Soyadı Yasası kabul edildiğinde, Atatürk, bu davadaki başarısına dayanarak Mahmut Esat Bey’e “Bozkurt” soyadını verdi.
Mahmut Esat Bey, 1930 yılı sonlarında Adliye Vekilliği’nden istifa ettikten sonra, Ankara Hukuk Fakültesi’nde “Devletler Hukuku”, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde “Anayasa Hukuku” profesörlüğü yaptı.
21 Aralık 1943 tarihinde hayatını kaybeden Mahmut Esat Bozkurt, ölümüne kadar İzmir Milletvekili olarak görev yaptı.
Yayınlanmış Eserleri:
Lotus Davasında Türkiye-Fransa Müdafaaları (1927), Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası (1934), Türk Köylü ve İşçilerinin Hakları (1939), Devletlerarası Hak (1940), Atatürk İhtilali (1940), Aksak Timur’un Devlet Politikası (1943)
1919 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde kurulan Türk Talebe Cemiyeti’nin başkanlığına seçilen Mahmut Esat Bey, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere yurda döndü ve Kuşadası’nda Kuvayi Milliye’yi kurdu.
Mahmut Esat Bey, 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM’nin 1. Döneminde İzmir’den milletvekili olarak Meclis’e girerek, kurulan bütün hükümetlerde Adalet Bakanlığı görevini yürüterek; 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilen Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun hazırlayıcıları arasında yer aldı. Türk Medeni Yasası (17.2.1926), Türk Ceza Yasası (1.3.1926), Kabotaj Yasası (19.4.1926), Borçlar Yasası (22.4.1926), Ticaret Yasası (29.5.1926), Hukuk Muhakemeleri Usulü Yasası (18.6.1926) gibi hukuk sisteminin ve cumhuriyet döneminin temel yasaları, Mahmut Esat Bey’in Adliye Vekilliği dönemlerinde hazırlandı ve yürürlüğe girdi.
Mahmut Esat Bey, Cumhuriyet tarihinde “Bozkurt-Lotus” olayı olarak adlandırılan, Bozkurt adlı Türk gemisiyle Lotus adlı Fransız gemisinin 2.8.1926 tarihinde Ege’de çarpışması nedeniyle iki ülke arasında çıkan anlaşmazlıkta Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nda temsil etti. (1927). Kazada 8 Türk denizcisinin ölmesi üzerine Fransız kaptan Türk Adliyesi tarafından tutuklanmış, bu tutuklama Fransa ile sorunlara neden olmuştu. Türkiye olayı Lahey Adalet Divanı’na götürmüş ve dava 7 Eylül 1927 tarihinde Türkiye lehine sonuçlanmıştı. Bu dava, tarihçiler tarafından, Türk hukukunun ve adalet örgütünün kapitülasyonlar dönemini geride bırakarak insan ve egemenlik haklarına dayalı çağdaş hukuk düzeyine yükseldiğinin bir kanıtı olarak değerlendirilmektedir. 1934 yılında Soyadı Yasası kabul edildiğinde, Atatürk, bu davadaki başarısına dayanarak Mahmut Esat Bey’e “Bozkurt” soyadını verdi.
Mahmut Esat Bey, 1930 yılı sonlarında Adliye Vekilliği’nden istifa ettikten sonra, Ankara Hukuk Fakültesi’nde “Devletler Hukuku”, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde “Anayasa Hukuku” profesörlüğü yaptı.
21 Aralık 1943 tarihinde hayatını kaybeden Mahmut Esat Bozkurt, ölümüne kadar İzmir Milletvekili olarak görev yaptı.
Yayınlanmış Eserleri:
Lotus Davasında Türkiye-Fransa Müdafaaları (1927), Türk İhtilalinde Vatan Müdafaası (1934), Türk Köylü ve İşçilerinin Hakları (1939), Devletlerarası Hak (1940), Atatürk İhtilali (1940), Aksak Timur’un Devlet Politikası (1943)
14 Aralık 2017 Perşembe
SIRIMLI KÖYÜ
Sırımlı Köyü
Kiraz'a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 162 km, Kiraz'a
uzaklığı ise 20 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 611 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 650 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sırımlı Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Ali BAŞOL olup; 0 538 640 38 43 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 611 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 650 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sırımlı Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Ali BAŞOL olup; 0 538 640 38 43 nolu telefon muhtara aittir.
ŞİRİNCE KÖYÜ
Şirince Köyü Selçuk'a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 83 km, Selçuk'a
uzaklığı ise 8 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 451 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 610 kişi yaşamaktaydı.
Köy camisi, Cumhuriyetin ilk yıllarında ve mübadele sonrası inşa edilmiştir.
Köyde ortaçağdan kalma bir kilise bulunmaktadır.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Şirince Köyünde bağcılık, şarap imalatı ve turizmcilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Levent APAK olup; 0 232 898 30 10 ve 0 535 222 12 48 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 451 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 610 kişi yaşamaktaydı.
Köy camisi, Cumhuriyetin ilk yıllarında ve mübadele sonrası inşa edilmiştir.
Köyde ortaçağdan kalma bir kilise bulunmaktadır.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Şirince Köyünde bağcılık, şarap imalatı ve turizmcilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Levent APAK olup; 0 232 898 30 10 ve 0 535 222 12 48 nolu telefonlar muhtara aittir.
4 Aralık 2017 Pazartesi
RAKIM ELKUTLU (1869 - 1948)
Rakım Elkutlu 1869 yılında İzmir'de doğdu.Türk klâsik mûsikîsi bestekârlarındandır, ölüm tarihi olan 4 Aralık 1948 tarihine kadar İzmir Hisar Camii imamlığı ve İzmir Mûsikî Cemiyeti'nin başkanlığını de yaptı.
Rakım Elkutlu'nun, dini musiki, ayin, ilahi, semai ve şarkı formunda dört yüz elliye yakın bestesi bulunmaktadır.
Bestelerinden bir kısmı aşağıdadır.
Bayati Şarkı: Ne bahar kaldı ne gül ne de bülbül sesi var
Ferahfeza Şarkı: Nazında senin özlediğim eski cefâ yok
Hicazkar Şarkı: Visal–ı yâr ile mest ol hayâle dalma gönül
Hüseyni Beste: Müheyyâ oldu meclis sâkıya peymaneler dönsün
Nihavent Şarkı: Aşkın bana bir gizli elem oldu güzel yar
Nihavend Şarkı: Hayâl içinde akıp geçti ömr–i derbederim
Nihavend Şarkı: Mümkün mi unutmak güzelim, neydi o akşam (Rakım Elkutlu bu eseri, İzmir Musiki Cemiyeti'ni beraber kurduğu ve birçok eserini de notaya alarak yok olmaktan kurtaran Mehmet Reşat Aysu ile birlikte bestelemiştir.)
Sûz–i Dil Şarkı: Baharda bu yıl bir melâl var, hüzün gibi..
Uşşak Şarkı: Bana hiç yakışmıyor böyle intizâr şimdi
Yegâh Şarkı: Çepçevre bahar içinde bir yer gördük
Karcığar Saz Semai: Karciğar Saz Semâisi (Aksak Semai)
Karcığar Peşrev: Karciğar Peşrev Devr–i Kebir
Hicaz Tevşih Vücudun mazhar–ı sırr–ı ezeldir ya Resulallah Aksak Semai
Acem Aşiran Şarkı Gel koynuna gir lane–ı can kendi evindir Sengin Semai
Bayati Şarkı Ne beyan–ı hale cüret ne figaana takatim var Ağır Aksak
Bayati Şarkı Ne bahar kaldı ne gül ne de bülbül sesi var Ağır Aksak
Bayati Şarkı Bilmezsin düşündüğüm ağladıklarım nedir Curcuna
Bayati Şarkı Ne arzu var ne takat visal dillerde kaldı Aksak
Bestenigar Tevşih Arz–ı tazim eylemez mi alem–ı imkân sana
Bûselik Şarkı Kim bilir hangi hıyabanda sesin
Bûselik Şarkı Yıllar geçiyor hala bu ıztırab dinmedi Semai
Buselik–Aşîran Beste O nihal–i bağ–ı işve sana da eder temayül Devr–i Kebir
Dügah Şarkı Bin ömre değer bir gecenin zevk–u safası Sengin Semai
Dügah Şarkı Hayran–ı cemal olmağa cidden emelim var Sengin Semai
Ferahfeza Şarkı Aşkın bu karanlık gecesinde Yürük Semai
Ferahfeza Şarkı Ey gözleri ahu senin aşkınla harabım Sengin Semai
Ferahfeza Şarkı İçip içip de bu akşam seninle mest olalım Düyek
Ferahfeza Şarkı Nazında senin özlediğim eski cefa yok Semai
Ferahnak Yürük Semai Ey gözleri ahu senin aşkınla harabım Yürük Semai
Ferahnak Beste Subh–dem cam–ı meyi mestane takbil eyleri Devr–i Kebir
Gülizâr İlahi İlahi Aşık–ı sadık güruh–ı Mustafa derler biz Düyek
Hicaz Şarkı Aman aman esmerim
Hicaz Şarkı Cevr–ı yare sabır buldum Ağır Düyek
Hicaz Şarkı Ey canım ilham perim sen iştiharımsın beni Düyek
Hicaz Şarkı Gel üzme beni kaşları çatma güzel kız Curcuna
Hicaz Şarkı Gönül yolu dar geldi Sofyan
Hicaz Şarkı Gözlerinden okudum gönlünü kalbim yanara Curcuna
Hicaz Şarkı Gündüzüm karanlık gecem uykusuz Curcuna
Hicaz Şarkı Müştakına göster o güzel çehreni kaçma Ağır Aksak Semai
Hicaz Şarkı Yürü hey bi–vefa hercai güzel Aksak
Hicazkar Şarkı Canlandı bu sessiz gecenin şiri denizde Aksak
Hicazkar Şarkı Herkes eğlencededir şimdi bahar geldi diye Curcuna
Hicazkar Şarkı Seni çok sevdi bu gönlüm beni terketme kadı Aksak
Hicazkar Şarkı Süslendi ağaçlar çiçekle doldu Aksak
Hicazkar Şarkı Visal–ı yar ile mest ol hayale dalma gönül Düyek
Hicazkar Şarkı Bekledim fecre kadar gelmedin ah işte güneş Aksak
Hisâr–Aşiran Beste O nihal–i bağ–ı işve sana da eder temayül Devr–i Kebir
Hümayun Şarkı İsterim mecliste sakıyler Ağır Aksak
Hümayun Şarkı Müştak–ı visalin oldu gönlüm Semai
Hüseyni Şarkı Bir safa bahş edelim gel şu dil–i na–şade Aksak
Hüseyni Şarkı Çeşme başında duran şu güzel köylü kızı Sofyan
Hüseyni İlahi İsm–ı Huda zikrimiz Düyek
Hüseyni Kâr O şuha sad safa–saman–u sabrım bi–karar etti Muhammes
Hüseyni Beste Müheyya oldu meclis sakıya peymaneler dönsün Düyek
Hüseyni–Aşîran Şarkı Nesim–ı nev–bahar essin gönüller şadman ol Düyek
Hüseyni–Aşîran Şarkı Ruhumun ihtiyacı cananım Aksak
Hüzzam Şarkı Bir yare kalır gönlüme her güzelden Aksak
Hüzzam Şarkı Bir zamanlar gönlüme aşkı yakından çağladı Devr–i Hindi
Hüzzam Şarkı Dünyada ne ikbal ne de servet dileriz Yürük Semai
Hüzzam Şarkı Feryad ki hep gönlümün nevasıdır Aksak
Hüzzam Şarkı Gönül bu ne durur ne de söz dinler Aksak
Hüzzam Şarkı Tir–ı firkat göz göz ettikçe dil–ı bimarımı Aksak
Hüzzam Şarkı Susmuş geceler her yer sizi dinlerdi denizde Türk Aksağı
Hüzzam Şarkı Bekledim yıllarca lakin gelmedin ey nazlı Ağır Aksak
Hüzzam Şarkı Hatırımdan ne geçer sorma gönül sorma nele Yürük Semai
Hüzzam Şarkı Aşkın bana bir gizli elem oldu güzel yar Türk Aksağı
Isfahan Şarkı Bıktın mı siyah gözlü güzel kız Türk Aksağı
Isfahan Tevşih Hakka mirat olduğuy–çün ey şefi–ı pür–vekar
Karcığar Yürük Semai Yürük Semai
Karcığar Şarkı Ateşiyle yanıyorken yüreğim Aksak
Karcığar Şarkı Bir gün seviyor ertesi gün kıskanıyor kalbi Curcuna
Karcığar Ayin İmruz çi her ruz harabım–u harab Değişmeli
Karcığar Şarkı Meydan–ı muhabbette gezerken dil–ı şeyda Sengin Semai
Karcığar Beste Naz olur dem–beste çeşm–ı nim–habından se Devr–i Kebir
Karcığar Şarkı Nazir olmaz sana alemde teksin Aksak
Karcığar Şarkı Nedir bu handeler bu işveler bu naz–u istiğna Aksak
Karcığar Şarkı Sevdim bu yaz bir esmer Sofyan
Kürdilihicazkâr Şarkı Aşkın seni hep güldüremez Semai
Kürdilihicazkâr Şarkı Demedim hiç ona kimsin ve nesin sen ne adı Aksak
Muhayyer Şarkı Aşk ile yandım sahidir sandım Aksak
Muhayyer Şarkı Bir siyah çevre dolaşmış kirpiklerine Aksak
Muhayyer Şarkı Gezdiğin bahçeler sinem dağıdır Aksak
Muhayyer Şarkı Her gün yeni bir naz yaratan yardan usandık Curcuna
Muhayyer Beste Meclis–ı ağyara olma pertev–endaz–ı visal Ağır Çenber
Muhayyer Kürdi Şarkı Bilmem ki günahım sana olmakta mı bende Aksak
Nevâ Beste Aşnay–ı bezm olanlar anlar hitab–ı Hayderi Devr–i Kebir
Nihavend Beste Ben perişanlıkta buldum kakülü sünbül gibi Devr–i Kebir
Nihavend Şarkı Hayal içinde aktı geçti ömr–ı derbederim Düyek
Nihavend Şarkı Ne yanan kalbime baktı ne akan gözyaşıma Ağır Aksak
Nihavend Şarkı Mümkin mi unutmak güzelim neydi o akşam Aksak
Nikriz Şarkı Gül yüzünü açarsın Aksak
Rast Ağır Semai Bilmem kime yahut neye uyduk gittik Sengin Semai
Rast Şarkı Bir yaz gecesi Çamlıca mehtabına geldim Curcuna
Rast Şarkı Mahv olup gitti ümidim sabr–u samanım gibi Aksak
Rast Marş Müjde ey Osmanlılar ey millet–ı ali– tebar
Rast Tevşih Müjdeler olsun size ya Müminin Ağır Devr–i Hindi
Saba Şarkı Aşkın ne güzel şevkini sürdüktü seninle Ağır Türk Aksağı
Saba Şarkı O vefasız güzelin sözlerine aldandım
Saba Şarkı İnce kirpiklerinin sinede bin yaresi var Ağır Aksak
Segah Şarkı Bin ömre değer bir gecenin zevk–u safası Sengin Semai
Segah Şarkı İsmini bilmezdim fakat tanırdım Curcuna
Segah Şarkı Okurken aşk kitabını Curcuna
Segah Tevşih Zatını davet buyurdu bu gece Rabbul–muin Devr–i Hindi
Segah Şarkı Aşkınla yanıp ağladığım günleri an sen Sengin Semai
Suz–i Dil Şarkı Baharda bu yıl bir melal var Düyek
Suz–i Dil Şarkı Rüzgar ne fısıldar Aksak
Suzinak Şarkı Bir nur–ı mücessemdi çıkıp gitti elimden Aksak
Şedd–i Araban Şarkı Müjdeler gülzara gül basmış kadem Devr–i Hindi
Şehnaz Fantezi O vefasız güzelin sözlerine aldandım Düyek
Şehnaz Beste Sakıy piyale sun ki bugün gül havasıdır Devr–i Kebir
Tahir–Buselik Şarkı Çille–ı baht–ı siyahım dolmuyor Ağır Devr–i Hindi
Tahir–Buselik Şarkı Hulyam yine bir gölgeli esrara bürünsün Aksak
Tahir–Buselik Beste Bakıp o şuh ile naz–u niyaze meşk ederiz Düyek
Uşşak Şarkı Anarım ruhlerini güller ile eğlenirim Ağır Aksak
Uşşak Şarkı Artık hicrana tahammül edemez oldu gönül Ağır Aksak
Uşşak Şarkı Aşkınla yanan sineme el sürme yanarsın Curcuna
Uşşak Şarkı Bahçem yine sayende serab olmuş efendim Aksak
Uşşak Şarkı Bana hiç yakışmıyor böyle intizar şimdi Aksak
Uşşak Şarkı Beni tek ateşe at Aksak
Uşşak Şarkı Bihude kaçırma gözünü sevgilim benden Türk Aksağı
Uşşak Şarkı Bilmezsin düşündüğüm ağladıklarım nedir Curcuna
Uşşak Şarkı Birgün ne olur gel beni busenle sevindir Curcuna
Uşşak Şarkı Çekildi fasl–ı dil gönül Aksak
Uşşak Beste Ey keman–ebru şehid–ı hançer–ı müjganınım Devr–i Kebir
Uşşak Şarkı Mahv olup gitti ümidim sabr–u samanım gibi Aksak
Uşşak Şarkı Nazir olmaz sana alemde teksin Aksak
Uşşak Şarkı Sevda benim gözümde en mukaddes bir kin Aksak
Uşşak Şarkı Silemem bir gün hayalimden o dilber kadını Aksak
Uşşak Şarkı Şimdi nerde naz ile perverdesin Curcuna
Uşşak Şarkı Vuslat–ı canane erişmiş gönül Ağır Aksak Semai
Uşşak Şarkı Yattım yarim dizine Aksak
Yegâh Şarkı Baki yine mey içmeye and içti demişler Yürük Semai
Yegâh Şarkı Çepçevre bahar içinde bir yer gördük Semai
Karcığar Saz Semai Karciğar Saz Semaisi Aksak Semai
Karcığar Peşrev Karciğar Peşrev Devr–i Kebir
Rakım Elkutlu'nun, dini musiki, ayin, ilahi, semai ve şarkı formunda dört yüz elliye yakın bestesi bulunmaktadır.
Bestelerinden bir kısmı aşağıdadır.
Bayati Şarkı: Ne bahar kaldı ne gül ne de bülbül sesi var
Ferahfeza Şarkı: Nazında senin özlediğim eski cefâ yok
Hicazkar Şarkı: Visal–ı yâr ile mest ol hayâle dalma gönül
Hüseyni Beste: Müheyyâ oldu meclis sâkıya peymaneler dönsün
Nihavent Şarkı: Aşkın bana bir gizli elem oldu güzel yar
Nihavend Şarkı: Hayâl içinde akıp geçti ömr–i derbederim
Nihavend Şarkı: Mümkün mi unutmak güzelim, neydi o akşam (Rakım Elkutlu bu eseri, İzmir Musiki Cemiyeti'ni beraber kurduğu ve birçok eserini de notaya alarak yok olmaktan kurtaran Mehmet Reşat Aysu ile birlikte bestelemiştir.)
Sûz–i Dil Şarkı: Baharda bu yıl bir melâl var, hüzün gibi..
Uşşak Şarkı: Bana hiç yakışmıyor böyle intizâr şimdi
Yegâh Şarkı: Çepçevre bahar içinde bir yer gördük
Karcığar Saz Semai: Karciğar Saz Semâisi (Aksak Semai)
Karcığar Peşrev: Karciğar Peşrev Devr–i Kebir
Hicaz Tevşih Vücudun mazhar–ı sırr–ı ezeldir ya Resulallah Aksak Semai
Acem Aşiran Şarkı Gel koynuna gir lane–ı can kendi evindir Sengin Semai
Bayati Şarkı Ne beyan–ı hale cüret ne figaana takatim var Ağır Aksak
Bayati Şarkı Ne bahar kaldı ne gül ne de bülbül sesi var Ağır Aksak
Bayati Şarkı Bilmezsin düşündüğüm ağladıklarım nedir Curcuna
Bayati Şarkı Ne arzu var ne takat visal dillerde kaldı Aksak
Bestenigar Tevşih Arz–ı tazim eylemez mi alem–ı imkân sana
Bûselik Şarkı Kim bilir hangi hıyabanda sesin
Bûselik Şarkı Yıllar geçiyor hala bu ıztırab dinmedi Semai
Buselik–Aşîran Beste O nihal–i bağ–ı işve sana da eder temayül Devr–i Kebir
Dügah Şarkı Bin ömre değer bir gecenin zevk–u safası Sengin Semai
Dügah Şarkı Hayran–ı cemal olmağa cidden emelim var Sengin Semai
Ferahfeza Şarkı Aşkın bu karanlık gecesinde Yürük Semai
Ferahfeza Şarkı Ey gözleri ahu senin aşkınla harabım Sengin Semai
Ferahfeza Şarkı İçip içip de bu akşam seninle mest olalım Düyek
Ferahfeza Şarkı Nazında senin özlediğim eski cefa yok Semai
Ferahnak Yürük Semai Ey gözleri ahu senin aşkınla harabım Yürük Semai
Ferahnak Beste Subh–dem cam–ı meyi mestane takbil eyleri Devr–i Kebir
Gülizâr İlahi İlahi Aşık–ı sadık güruh–ı Mustafa derler biz Düyek
Hicaz Şarkı Aman aman esmerim
Hicaz Şarkı Cevr–ı yare sabır buldum Ağır Düyek
Hicaz Şarkı Ey canım ilham perim sen iştiharımsın beni Düyek
Hicaz Şarkı Gel üzme beni kaşları çatma güzel kız Curcuna
Hicaz Şarkı Gönül yolu dar geldi Sofyan
Hicaz Şarkı Gözlerinden okudum gönlünü kalbim yanara Curcuna
Hicaz Şarkı Gündüzüm karanlık gecem uykusuz Curcuna
Hicaz Şarkı Müştakına göster o güzel çehreni kaçma Ağır Aksak Semai
Hicaz Şarkı Yürü hey bi–vefa hercai güzel Aksak
Hicazkar Şarkı Canlandı bu sessiz gecenin şiri denizde Aksak
Hicazkar Şarkı Herkes eğlencededir şimdi bahar geldi diye Curcuna
Hicazkar Şarkı Seni çok sevdi bu gönlüm beni terketme kadı Aksak
Hicazkar Şarkı Süslendi ağaçlar çiçekle doldu Aksak
Hicazkar Şarkı Visal–ı yar ile mest ol hayale dalma gönül Düyek
Hicazkar Şarkı Bekledim fecre kadar gelmedin ah işte güneş Aksak
Hisâr–Aşiran Beste O nihal–i bağ–ı işve sana da eder temayül Devr–i Kebir
Hümayun Şarkı İsterim mecliste sakıyler Ağır Aksak
Hümayun Şarkı Müştak–ı visalin oldu gönlüm Semai
Hüseyni Şarkı Bir safa bahş edelim gel şu dil–i na–şade Aksak
Hüseyni Şarkı Çeşme başında duran şu güzel köylü kızı Sofyan
Hüseyni İlahi İsm–ı Huda zikrimiz Düyek
Hüseyni Kâr O şuha sad safa–saman–u sabrım bi–karar etti Muhammes
Hüseyni Beste Müheyya oldu meclis sakıya peymaneler dönsün Düyek
Hüseyni–Aşîran Şarkı Nesim–ı nev–bahar essin gönüller şadman ol Düyek
Hüseyni–Aşîran Şarkı Ruhumun ihtiyacı cananım Aksak
Hüzzam Şarkı Bir yare kalır gönlüme her güzelden Aksak
Hüzzam Şarkı Bir zamanlar gönlüme aşkı yakından çağladı Devr–i Hindi
Hüzzam Şarkı Dünyada ne ikbal ne de servet dileriz Yürük Semai
Hüzzam Şarkı Feryad ki hep gönlümün nevasıdır Aksak
Hüzzam Şarkı Gönül bu ne durur ne de söz dinler Aksak
Hüzzam Şarkı Tir–ı firkat göz göz ettikçe dil–ı bimarımı Aksak
Hüzzam Şarkı Susmuş geceler her yer sizi dinlerdi denizde Türk Aksağı
Hüzzam Şarkı Bekledim yıllarca lakin gelmedin ey nazlı Ağır Aksak
Hüzzam Şarkı Hatırımdan ne geçer sorma gönül sorma nele Yürük Semai
Hüzzam Şarkı Aşkın bana bir gizli elem oldu güzel yar Türk Aksağı
Isfahan Şarkı Bıktın mı siyah gözlü güzel kız Türk Aksağı
Isfahan Tevşih Hakka mirat olduğuy–çün ey şefi–ı pür–vekar
Karcığar Yürük Semai Yürük Semai
Karcığar Şarkı Ateşiyle yanıyorken yüreğim Aksak
Karcığar Şarkı Bir gün seviyor ertesi gün kıskanıyor kalbi Curcuna
Karcığar Ayin İmruz çi her ruz harabım–u harab Değişmeli
Karcığar Şarkı Meydan–ı muhabbette gezerken dil–ı şeyda Sengin Semai
Karcığar Beste Naz olur dem–beste çeşm–ı nim–habından se Devr–i Kebir
Karcığar Şarkı Nazir olmaz sana alemde teksin Aksak
Karcığar Şarkı Nedir bu handeler bu işveler bu naz–u istiğna Aksak
Karcığar Şarkı Sevdim bu yaz bir esmer Sofyan
Kürdilihicazkâr Şarkı Aşkın seni hep güldüremez Semai
Kürdilihicazkâr Şarkı Demedim hiç ona kimsin ve nesin sen ne adı Aksak
Muhayyer Şarkı Aşk ile yandım sahidir sandım Aksak
Muhayyer Şarkı Bir siyah çevre dolaşmış kirpiklerine Aksak
Muhayyer Şarkı Gezdiğin bahçeler sinem dağıdır Aksak
Muhayyer Şarkı Her gün yeni bir naz yaratan yardan usandık Curcuna
Muhayyer Beste Meclis–ı ağyara olma pertev–endaz–ı visal Ağır Çenber
Muhayyer Kürdi Şarkı Bilmem ki günahım sana olmakta mı bende Aksak
Nevâ Beste Aşnay–ı bezm olanlar anlar hitab–ı Hayderi Devr–i Kebir
Nihavend Beste Ben perişanlıkta buldum kakülü sünbül gibi Devr–i Kebir
Nihavend Şarkı Hayal içinde aktı geçti ömr–ı derbederim Düyek
Nihavend Şarkı Ne yanan kalbime baktı ne akan gözyaşıma Ağır Aksak
Nihavend Şarkı Mümkin mi unutmak güzelim neydi o akşam Aksak
Nikriz Şarkı Gül yüzünü açarsın Aksak
Rast Ağır Semai Bilmem kime yahut neye uyduk gittik Sengin Semai
Rast Şarkı Bir yaz gecesi Çamlıca mehtabına geldim Curcuna
Rast Şarkı Mahv olup gitti ümidim sabr–u samanım gibi Aksak
Rast Marş Müjde ey Osmanlılar ey millet–ı ali– tebar
Rast Tevşih Müjdeler olsun size ya Müminin Ağır Devr–i Hindi
Saba Şarkı Aşkın ne güzel şevkini sürdüktü seninle Ağır Türk Aksağı
Saba Şarkı O vefasız güzelin sözlerine aldandım
Saba Şarkı İnce kirpiklerinin sinede bin yaresi var Ağır Aksak
Segah Şarkı Bin ömre değer bir gecenin zevk–u safası Sengin Semai
Segah Şarkı İsmini bilmezdim fakat tanırdım Curcuna
Segah Şarkı Okurken aşk kitabını Curcuna
Segah Tevşih Zatını davet buyurdu bu gece Rabbul–muin Devr–i Hindi
Segah Şarkı Aşkınla yanıp ağladığım günleri an sen Sengin Semai
Suz–i Dil Şarkı Baharda bu yıl bir melal var Düyek
Suz–i Dil Şarkı Rüzgar ne fısıldar Aksak
Suzinak Şarkı Bir nur–ı mücessemdi çıkıp gitti elimden Aksak
Şedd–i Araban Şarkı Müjdeler gülzara gül basmış kadem Devr–i Hindi
Şehnaz Fantezi O vefasız güzelin sözlerine aldandım Düyek
Şehnaz Beste Sakıy piyale sun ki bugün gül havasıdır Devr–i Kebir
Tahir–Buselik Şarkı Çille–ı baht–ı siyahım dolmuyor Ağır Devr–i Hindi
Tahir–Buselik Şarkı Hulyam yine bir gölgeli esrara bürünsün Aksak
Tahir–Buselik Beste Bakıp o şuh ile naz–u niyaze meşk ederiz Düyek
Uşşak Şarkı Anarım ruhlerini güller ile eğlenirim Ağır Aksak
Uşşak Şarkı Artık hicrana tahammül edemez oldu gönül Ağır Aksak
Uşşak Şarkı Aşkınla yanan sineme el sürme yanarsın Curcuna
Uşşak Şarkı Bahçem yine sayende serab olmuş efendim Aksak
Uşşak Şarkı Bana hiç yakışmıyor böyle intizar şimdi Aksak
Uşşak Şarkı Beni tek ateşe at Aksak
Uşşak Şarkı Bihude kaçırma gözünü sevgilim benden Türk Aksağı
Uşşak Şarkı Bilmezsin düşündüğüm ağladıklarım nedir Curcuna
Uşşak Şarkı Birgün ne olur gel beni busenle sevindir Curcuna
Uşşak Şarkı Çekildi fasl–ı dil gönül Aksak
Uşşak Beste Ey keman–ebru şehid–ı hançer–ı müjganınım Devr–i Kebir
Uşşak Şarkı Mahv olup gitti ümidim sabr–u samanım gibi Aksak
Uşşak Şarkı Nazir olmaz sana alemde teksin Aksak
Uşşak Şarkı Sevda benim gözümde en mukaddes bir kin Aksak
Uşşak Şarkı Silemem bir gün hayalimden o dilber kadını Aksak
Uşşak Şarkı Şimdi nerde naz ile perverdesin Curcuna
Uşşak Şarkı Vuslat–ı canane erişmiş gönül Ağır Aksak Semai
Uşşak Şarkı Yattım yarim dizine Aksak
Yegâh Şarkı Baki yine mey içmeye and içti demişler Yürük Semai
Yegâh Şarkı Çepçevre bahar içinde bir yer gördük Semai
Karcığar Saz Semai Karciğar Saz Semaisi Aksak Semai
Karcığar Peşrev Karciğar Peşrev Devr–i Kebir
2 Aralık 2017 Cumartesi
ŞİRİNKÖY KÖYÜ
Şirinköy Köyü Ödemiş'e bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 102 km, Ödemiş'e uzaklığı ise 11 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 162 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 230 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Şirinköy Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Mehmet ÇOBAN olup; 0 538 381 48 27 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 162 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 230 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Şirinköy Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Mehmet ÇOBAN olup; 0 538 381 48 27 nolu telefon muhtara aittir.
SOLAKLAR KÖYÜ
Solaklar Köyü Kiraz'a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 161 km, Kiraz’a uzaklığı ise 19 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 811 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 870 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Solaklar Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Hasan YAVUZ olup; 0 232 574 50 36 ve 0 538 430 52 81 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 811 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 870 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Solaklar Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Hasan YAVUZ olup; 0 232 574 50 36 ve 0 538 430 52 81 nolu telefonlar muhtara aittir.
15 Kasım 2017 Çarşamba
SOMAK KÖYÜ
Somak Köyü Tire'ye bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 110 km, Tire'ye uzaklığı ise 30 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 231 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 310 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Somak Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Fikret YILMAZ olup; 0 538 379 48 54 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 231 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 310 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Somak Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Fikret YILMAZ olup; 0 538 379 48 54 nolu telefon muhtara aittir.
SÖĞÜTÖREN KÖYÜ
Söğütören Köyü Bayındır'a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 91 km, Bayındır'a uzaklığı ise 11 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 693 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 810 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Söğütören Köyünde tarım, hayvancılık, çiçek yetiştiriciliği ve bağcılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Nail TUFAN olup; 0 232 587 82 99 ve 0 536 687 05 68 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 693 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 810 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Söğütören Köyünde tarım, hayvancılık, çiçek yetiştiriciliği ve bağcılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Nail TUFAN olup; 0 232 587 82 99 ve 0 536 687 05 68 nolu telefonlar muhtara aittir.
SUCAHLI KÖYÜ
Sucahlı Köyü Kınık'a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 132 km, Kınık'a uzaklığı ise 12 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 207 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 311 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sucahlı Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Nazmi GİRGİN olup; 0 507 516 91 53 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 207 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 311 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sucahlı Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Nazmi GİRGİN olup; 0 507 516 91 53 nolu telefon muhtara aittir.
3 Kasım 2017 Cuma
SUÇIKTI KÖYÜ
Suçıktı Köyü Ödemiş’e bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 125 km, Ödemiş’e uzaklığı ise 15 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 134 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 179 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Suçıktı Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı İrfan ÜSTÜNDAĞ olup; 0 232 565 61 38 ve 0 536 572 11 47 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 134 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 179 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Suçıktı Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı İrfan ÜSTÜNDAĞ olup; 0 232 565 61 38 ve 0 536 572 11 47 nolu telefonlar muhtara aittir.
SÜLEYMANLAR KÖYÜ
Süleymanlar Köyü Ödemiş'e bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 125 km, Ödemiş’e uzaklığı ise 24 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 58 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 79 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlar Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Hüsnü SAVUR olup; 0 232 554 20 38 ve 0 535 424 26 24 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 58 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 79 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlar Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Hüsnü SAVUR olup; 0 232 554 20 38 ve 0 535 424 26 24 nolu telefonlar muhtara aittir.
2 Kasım 2017 Perşembe
SÜLEYMANLI KÖYÜ BERGAMA
Süleymanlı Köyü Bergama’ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 105 km, Bergama’ya uzaklığı ise 12 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 141 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 215 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlı Köyünde tarım, ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Erhan YORGUN olup; 0 232 641 86 32 ve 0 535 699 46 04 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 141 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 215 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlı Köyünde tarım, ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Erhan YORGUN olup; 0 232 641 86 32 ve 0 535 699 46 04 nolu telefonlar muhtara aittir.
14 Ekim 2017 Cumartesi
SÜLEYMANLI KÖYÜ MENEMEN
Süleymanlı Köyü Menemen’e bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 45 km, Menemen’e uzaklığı ise 13 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 526 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 613 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlı Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Osman AKYOLLU olup; 0 535 636 65 05 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 526 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 613 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süleymanlı Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Osman AKYOLLU olup; 0 535 636 65 05 nolu telefon muhtara aittir.
SULTANİYE KÖYÜ
Sultaniye Köyü Selçuk’a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 85 km, Selçuk’a uzaklığı ise 10 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 30 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 52 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sultaniye Köyünde tarım, hayvancılık, ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Şener ULU olup; 0 232 894 82 94 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 30 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 52 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sultaniye Köyünde tarım, hayvancılık, ve zeytincilik yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Şener ULU olup; 0 232 894 82 94 nolu telefon muhtara aittir.
9 Ekim 2017 Pazartesi
ATTİLÂ İLHAN (1925-2005)
Attila İlhan; 15 Haziran 1925 tarihinde İzmir/Menemen'de doğdu. İzmir'de Karşıyaka Cumhuriyet İlkokulu' ve Karşıyaka Ortaokulu'nu bitirdi. İzmir Atatürk Lisesi'nde öğrenci iken, Türk Ceza Kanunu'nun 141. maddesine aykırı davranma savıyla tutuklandı, okulundan uzaklaştırıldı. Danıştay kararı ile yeniden öğrenim hakkı kazanarak İstanbul Işık Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde başladığı yüksek öğrenimini yarıda bırakarak 1949-1965 arasında aralıklı olarak altı yıl Paris'te yaşamını sürdürdü. Dönüşünde gazetecilik, yayın yönetmenliği, yayın danışmanlığı, yazarlıkla yaşamını kazandı.
Yeni Edebiyat, Yücel, Genç Nesil, Fikirler, Varlık, Aile, Yirminci Asır, Seçilmiş Hikâyeler, Kaynak, Ufuklar, Mavi, Yeditepe, Dost, Yelken, Ataç, Yön, Milliyet Sanat, Sanat Olayı dergilerinde şiirleri yayınlandı. Garip ve İkinci Yeni şiirine karşıydı. Mavi dergisinde Maviciler diye bilinen toplumsal gerçekçilik akımının sözcüsü oldu. Şiiri başlangıçta Nâzım Hikmet ve halk şiirinin biçimsel özelliklerinden etkiler taşıyordu. Zamanla taşkın, çarpıcı, belleklerde kolay yer eden imgelerle örülü, toplumsallaşmış bireyi temel alan, kimi zaman öykülemeye dayalı, divan şiiri olanaklarından da yararlanmayı bilen, duyarlılığı yüksek bir nitelik kazandı.
11 Ekim 2005 tarihinde vefat eden Attila İlhan'a ait Mustafa Kemal şiiri:
- Dağ başını efkâr almış,
Gümüş dere durmaz akar, -
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim:
Ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar.
Ağlar - ağlatır: Cihan ağlar,
Mızıkalar iniler; ırlam - ırlam dövülür,
Altmış - üç ilimiz: Altmış - üç yetim.
Yıllar gelir - geçer: Kuşlar gelir -geçer,
Her geçen, seni bizden parça -parça götürür.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Diz dövdüm:
Gözlerim şavkı gitti Sakarya'nın suyuna.
Sakarya'nın suları namın söyleşir.
Hemşerim Sakarya! Öksüz Sakarya!
Ankara'dan uçan kuşlar,
"Kemal'im" der, günler - günü çağrışır.
Kahrolur, bulutlara karışır.
Gök bulut, yaşamak bulut.
Uca dağlar, dev - boyunlu morca dağlar,
Divan durmuş, bekleşir.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin!
Çıngı kaymış, alazlanmış gözlerin,
Sol gözünde güneş - südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa Kemal.
Senin dalın yaprağın, biz senin fidanların.
Biz, bunları yapamadık.
Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal:
Elsiz - ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal!
Hani bir vakitler, Kubilây'ı kestiler.
Çün buyurdun! Kesenleri astılar,
Sen uyudun. Asılanlar dirildi.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Karalar kuşanmış, Kaadeniz akmam diyor,
Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor.
Bu gece kıyamet gecesi.
Bu vapur Bandırma vapuru.
Yattığı yer nur olsun Mustafa - Kemal,
Ben ölümden korkmam diyor,
Korkmam diyen dilleri: Toz oldu - toprak oldu.
Bir kusur işledik, bağışlar mı kim bilir
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını.
Günahı - vebâli öğretenin boynuna,
Erdirip - dolduran'a ana - avrat sövmesini.
Yüreğim kırıldı. Kanım kurudu.
Var git Karadeniz! Var git başımdan.
Mızıka çalındı: Düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın?
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Ankara'nın taşına bak!
Tut ki baktım: Uzar gider efkârım:
Çayır ağlar, çimen ağlar. Ben ağlarım:
Gözlerimin yaşına bak!
Ankara Kalesi'nde, Rasat Tepe'de
Bir akça - şahan, gezer, dolanır
Yaşın - yaşın, mezarını aranır,
Şu dünyanın işine bak -
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Attila İLHAN
Yeni Edebiyat, Yücel, Genç Nesil, Fikirler, Varlık, Aile, Yirminci Asır, Seçilmiş Hikâyeler, Kaynak, Ufuklar, Mavi, Yeditepe, Dost, Yelken, Ataç, Yön, Milliyet Sanat, Sanat Olayı dergilerinde şiirleri yayınlandı. Garip ve İkinci Yeni şiirine karşıydı. Mavi dergisinde Maviciler diye bilinen toplumsal gerçekçilik akımının sözcüsü oldu. Şiiri başlangıçta Nâzım Hikmet ve halk şiirinin biçimsel özelliklerinden etkiler taşıyordu. Zamanla taşkın, çarpıcı, belleklerde kolay yer eden imgelerle örülü, toplumsallaşmış bireyi temel alan, kimi zaman öykülemeye dayalı, divan şiiri olanaklarından da yararlanmayı bilen, duyarlılığı yüksek bir nitelik kazandı.
11 Ekim 2005 tarihinde vefat eden Attila İlhan'a ait Mustafa Kemal şiiri:
- Dağ başını efkâr almış,
Gümüş dere durmaz akar, -
Gözyaşından kana kesmiş gözlerim:
Ben ağlarım, çayır ağlar, çimen ağlar.
Ağlar - ağlatır: Cihan ağlar,
Mızıkalar iniler; ırlam - ırlam dövülür,
Altmış - üç ilimiz: Altmış - üç yetim.
Yıllar gelir - geçer: Kuşlar gelir -geçer,
Her geçen, seni bizden parça -parça götürür.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Diz dövdüm:
Gözlerim şavkı gitti Sakarya'nın suyuna.
Sakarya'nın suları namın söyleşir.
Hemşerim Sakarya! Öksüz Sakarya!
Ankara'dan uçan kuşlar,
"Kemal'im" der, günler - günü çağrışır.
Kahrolur, bulutlara karışır.
Gök bulut, yaşamak bulut.
Uca dağlar, dev - boyunlu morca dağlar,
Divan durmuş, bekleşir.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin!
Çıngı kaymış, alazlanmış gözlerin,
Sol gözünde güneş - südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa Kemal.
Senin dalın yaprağın, biz senin fidanların.
Biz, bunları yapamadık.
Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal:
Elsiz - ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal!
Hani bir vakitler, Kubilây'ı kestiler.
Çün buyurdun! Kesenleri astılar,
Sen uyudun. Asılanlar dirildi.
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Karalar kuşanmış, Kaadeniz akmam diyor,
Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor.
Bu gece kıyamet gecesi.
Bu vapur Bandırma vapuru.
Yattığı yer nur olsun Mustafa - Kemal,
Ben ölümden korkmam diyor,
Korkmam diyen dilleri: Toz oldu - toprak oldu.
Bir kusur işledik, bağışlar mı kim bilir
O bize öğretmedi kazan kaldırmasını.
Günahı - vebâli öğretenin boynuna,
Erdirip - dolduran'a ana - avrat sövmesini.
Yüreğim kırıldı. Kanım kurudu.
Var git Karadeniz! Var git başımdan.
Mızıka çalındı: Düğün mü sandın
Bir yol koyup gideni gelir mi sandın?
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Ankara'nın taşına bak!
Tut ki baktım: Uzar gider efkârım:
Çayır ağlar, çimen ağlar. Ben ağlarım:
Gözlerimin yaşına bak!
Ankara Kalesi'nde, Rasat Tepe'de
Bir akça - şahan, gezer, dolanır
Yaşın - yaşın, mezarını aranır,
Şu dünyanın işine bak -
Mustafa'm! Mustafa Kemal'im!
Attila İLHAN
YILDIRIM ÖNAL (1931-1982)
Yıldırım Önal; 11 Ekim 1931 tarihinde İzmir'de dünyaya geldi. İlk ve orta eğitimini İzmir'de tamamlayarak, 1953 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı tiyatro bölümünü bitirdi. Aynı yıl tiyatro sahnelerine adım attı.
Devlet Tiyatroları'nda; Schiller'den Maria Stuart (1953), Reşat Nuri Güntekin'den Tanrıdağı Ziyafeti (1954), Turgut Özakman'dan Güneşte On Kişi (1954), Cevat Fehmi Başkut'tan Harput'ta Bir Amerikalı (1955), Shakespeare'den On İkinci Gece (1955), Gerhart Hauptmann'dan Rose Bernd (1962) gibi oyunlarda rol aldı.Özellikle Edmund Morris'in Tahta Çanaklar (1956), Özakman'ın Duvarların Ötesi (1958) ve Tennessee Williams'ın Arzu Tramvayı (1960) tiyatro oyunlarında oynadı.
Arena Tiyatrosu'nda oynadığı George Bernard Shaw'dan Sezar ve Kleopatra (1963) oyunuyla İlhan İskender Armağanı'nı kazandı. 1970 yılında tekrar Devlet Tiyatroları'na döndü. 1977 yılında ise TRT'ye seslendirme yönetmeni oldu.
10 Ekim 1982 tarihinde İzmir'de hayatını kaybeden Yıldırım Önal; 1973 yılında 10. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde Dinmeyen Sızı filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülünü kazandı.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
1951 – Cyrano de Bergerac (oyun) : Turan Oflazoğlu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Güzel Helena : Selehattin Batu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Lady Frederick : W. Somerset Maugham – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Şemsiyeli Adam : W. DinerW. Morum – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Bir Ümit İçin : Emmanuel Robles – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Güneşte On Kişi : Turgut Özakman – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Onunikinci Gece : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tanrı Dağı Ziyareti : Reşat Nuri Güntekin – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tanrılar ve İnsanlar (Gılgameş) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tilki (oyun) : Ben Johnson – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Genç Osman : Edmond Rostand – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Harput’da Bir Amerika’lı : Cevat Fehmi Başkut – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Haydutlar : Friedrich Schiller – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Nora (Bir Bebek Evi) : Henrik İbsen – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Oğuz Ata : Selahttin Batu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – III. Selim : Celal Esad Arseven – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Korku (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Tahta Çanaklar : Edmund Morris – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Onunikinci Gece : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Sevmek (oyun) : Paul Geraldy – Ankara Devlet Tiyatrosu
1958 – Duvarların Ötesi : Turgut Özakman – Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 – Arzu Tramvayı : Tennessee Williams – Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 – Günden Geceye : Eugene O’Neill – Ankara Devlet Tiyatrosu
1960 – Babamızın Evinde Hayat : Clarance DayHoward, Lindsay Russel Crouse – Ankara Devlet Tiyatrosu
1960 – Şair Ruhu : Eugene O’Neill – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Bir Donkişot : Jean Anouilh – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Kocaoğlan (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Kocaoğlan : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1962 – Foto Finiş : Peter Ustinov – Ankara Devlet Tiyatrosu
1962 – Rose Bernd : Gerhart Hauptmann – Ankara Devlet Tiyatrosu
1963 – Sezar ve Kleopatra : George Bernard Shaw – Arena Tiyatrosu
1965 – Köşebaşı : Ahmet Kutsi Tecer – Ankara Devlet Tiyatrosu
Filmleri :
1964 – Hostes Hanım (Sinema Filmi)
1969 – Vatan Ve Namık Kemal (Namık Kemal) (Sinema Filmi)
1971 – Aşk Hikayesi (Rıfat Silahçıoğlu) (Sinema Filmi)
1971 – Ayşegül (Emekli General Azmi Bey) (Sinema Filmi)
1971 – Baba (Refik Kemal Bey) (Sinema Filmi)
1971 – Bayan Bacak Ve Tabanca Bıçak (Sinema Filmi)
1971 – Çıplaklar (Yaşlı Adam) (Sinema Filmi)
1971 – Mavi Eşarp (Kerim) (Sinema Filmi)
1971 – Sürgünden Geliyorum (Selim) (Sinema Filmi)
1971 – Şimdi Silahlar Konuşacak / Pek… (Sinema Filmi)
1971 – Vahşi Çiçek (Enver) (Sinema Filmi)
1972 – Asi Kalpler (Adnan Pak) (Sinema Filmi)
1972 – Aşka Susayanlar / Seks Ve Cina… (Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Aşkların En Güzeli (Atıf Yanyalı) (Sinema Filmi)
1972 – Azat Kuşu (Selim Bey) (Sinema Filmi)
1972 – Baskın (Emniyet Müdürü Tarık) (Sinema Filmi)
1972 – Bir Garip Yolcu (Halit Usta) (Sinema Filmi)
1972 – Bir Pınar Ki (Atıf Kaptan Seslendirmesi) (Sinema Filmi)
1972 – Dinmeyen Sızı (Sinema Filmi)
1972 – Gece (Sinema Filmi)
1972 – İlk Aşk (Doktor) (Sinema Filmi)
1972 – Kahbe / Bir Kız Böyle Düştü (Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1972 – Sahtekar (Beyin) (Sinema Filmi)
1972 – Sisli Hatıralar (Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Şehvet Kurbanı (Veznedar Cahit Tangut) (Sinema Filmi)
1972 – Vahşi Bir Kız Sevdim (Makedon Çete Reisi Nikola) (Sinema Filmi)
1972 – Vukuat Var (Sedat Demir Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Yaralı Kurt (Şakir) (Sinema Filmi)
1973 – Ablam (Seyis Osman Efendi) (Sinema Filmi)
1973 – Gurbetçiler (Kadir İkinci) (Sinema Filmi)
1973 – Gülerken Ağlayanlar (Kemal) (Sinema Filmi)
1973 – İhanet (Galip Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Kızım (Avukat Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Kurt Yemini (Sinema Filmi)
1973 – Lekeli Kadın (Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Talihsizler (Osman) (Sinema Filmi)
1973 – Teslim Ol Baba (Kenan Aydın) (Sinema Filmi)
1974 – Ceza (Baba) (Sinema Filmi)
1974 – Düşmanlarım Çatlasın (Osman Nuri Nur) (Sinema Filmi)
1974 – Fedai (Necdet) (Sinema Filmi)
1974 – İstek (Ahmet) (Sinema Filmi)
1974 – Mağlup Edilemeyenler (Baba) (Sinema Filmi)
1974 – Tek Başına (Sinema Filmi)
1974 – Zavallı – Bodur Cani (Aziz) (Sinema Filmi)
1974 – Zavallılar (Sinema Filmi)
1974 – Zindan (Baba Yorgo) (Sinema Filmi)
1976 – Dar Geçit (Hüseyin Peyda Seslendirmesi) (Sinema Filmi)
1976 – Gurbetçiler Dönüyor (Hıdır Ağa) (Sinema Filmi)
1981 – Milcano (Sinema Filmi)
1982 – Yaşamak Seninle Güzel (Muhteşem) (Sinema Filmi)
1984 – Fotoğraftakiler (TV Dizisi)
Devlet Tiyatroları'nda; Schiller'den Maria Stuart (1953), Reşat Nuri Güntekin'den Tanrıdağı Ziyafeti (1954), Turgut Özakman'dan Güneşte On Kişi (1954), Cevat Fehmi Başkut'tan Harput'ta Bir Amerikalı (1955), Shakespeare'den On İkinci Gece (1955), Gerhart Hauptmann'dan Rose Bernd (1962) gibi oyunlarda rol aldı.Özellikle Edmund Morris'in Tahta Çanaklar (1956), Özakman'ın Duvarların Ötesi (1958) ve Tennessee Williams'ın Arzu Tramvayı (1960) tiyatro oyunlarında oynadı.
Arena Tiyatrosu'nda oynadığı George Bernard Shaw'dan Sezar ve Kleopatra (1963) oyunuyla İlhan İskender Armağanı'nı kazandı. 1970 yılında tekrar Devlet Tiyatroları'na döndü. 1977 yılında ise TRT'ye seslendirme yönetmeni oldu.
10 Ekim 1982 tarihinde İzmir'de hayatını kaybeden Yıldırım Önal; 1973 yılında 10. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde Dinmeyen Sızı filmi ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülünü kazandı.
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:
1951 – Cyrano de Bergerac (oyun) : Turan Oflazoğlu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Güzel Helena : Selehattin Batu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Lady Frederick : W. Somerset Maugham – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Şemsiyeli Adam : W. DinerW. Morum – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Bir Ümit İçin : Emmanuel Robles – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Güneşte On Kişi : Turgut Özakman – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Onunikinci Gece : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tanrı Dağı Ziyareti : Reşat Nuri Güntekin – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tanrılar ve İnsanlar (Gılgameş) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tilki (oyun) : Ben Johnson – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Genç Osman : Edmond Rostand – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Harput’da Bir Amerika’lı : Cevat Fehmi Başkut – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Haydutlar : Friedrich Schiller – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Nora (Bir Bebek Evi) : Henrik İbsen – Ankara Devlet Tiyatrosu
1955 – Oğuz Ata : Selahttin Batu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – III. Selim : Celal Esad Arseven – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Korku (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Tahta Çanaklar : Edmund Morris – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Onunikinci Gece : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Sevmek (oyun) : Paul Geraldy – Ankara Devlet Tiyatrosu
1958 – Duvarların Ötesi : Turgut Özakman – Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 – Arzu Tramvayı : Tennessee Williams – Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 – Günden Geceye : Eugene O’Neill – Ankara Devlet Tiyatrosu
1960 – Babamızın Evinde Hayat : Clarance DayHoward, Lindsay Russel Crouse – Ankara Devlet Tiyatrosu
1960 – Şair Ruhu : Eugene O’Neill – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Bir Donkişot : Jean Anouilh – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Kocaoğlan (oyun) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1961 – Kocaoğlan : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1962 – Foto Finiş : Peter Ustinov – Ankara Devlet Tiyatrosu
1962 – Rose Bernd : Gerhart Hauptmann – Ankara Devlet Tiyatrosu
1963 – Sezar ve Kleopatra : George Bernard Shaw – Arena Tiyatrosu
1965 – Köşebaşı : Ahmet Kutsi Tecer – Ankara Devlet Tiyatrosu
Filmleri :
1964 – Hostes Hanım (Sinema Filmi)
1969 – Vatan Ve Namık Kemal (Namık Kemal) (Sinema Filmi)
1971 – Aşk Hikayesi (Rıfat Silahçıoğlu) (Sinema Filmi)
1971 – Ayşegül (Emekli General Azmi Bey) (Sinema Filmi)
1971 – Baba (Refik Kemal Bey) (Sinema Filmi)
1971 – Bayan Bacak Ve Tabanca Bıçak (Sinema Filmi)
1971 – Çıplaklar (Yaşlı Adam) (Sinema Filmi)
1971 – Mavi Eşarp (Kerim) (Sinema Filmi)
1971 – Sürgünden Geliyorum (Selim) (Sinema Filmi)
1971 – Şimdi Silahlar Konuşacak / Pek… (Sinema Filmi)
1971 – Vahşi Çiçek (Enver) (Sinema Filmi)
1972 – Asi Kalpler (Adnan Pak) (Sinema Filmi)
1972 – Aşka Susayanlar / Seks Ve Cina… (Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Aşkların En Güzeli (Atıf Yanyalı) (Sinema Filmi)
1972 – Azat Kuşu (Selim Bey) (Sinema Filmi)
1972 – Baskın (Emniyet Müdürü Tarık) (Sinema Filmi)
1972 – Bir Garip Yolcu (Halit Usta) (Sinema Filmi)
1972 – Bir Pınar Ki (Atıf Kaptan Seslendirmesi) (Sinema Filmi)
1972 – Dinmeyen Sızı (Sinema Filmi)
1972 – Gece (Sinema Filmi)
1972 – İlk Aşk (Doktor) (Sinema Filmi)
1972 – Kahbe / Bir Kız Böyle Düştü (Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1972 – Sahtekar (Beyin) (Sinema Filmi)
1972 – Sisli Hatıralar (Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Şehvet Kurbanı (Veznedar Cahit Tangut) (Sinema Filmi)
1972 – Vahşi Bir Kız Sevdim (Makedon Çete Reisi Nikola) (Sinema Filmi)
1972 – Vukuat Var (Sedat Demir Seslendirme) (Sinema Filmi)
1972 – Yaralı Kurt (Şakir) (Sinema Filmi)
1973 – Ablam (Seyis Osman Efendi) (Sinema Filmi)
1973 – Gurbetçiler (Kadir İkinci) (Sinema Filmi)
1973 – Gülerken Ağlayanlar (Kemal) (Sinema Filmi)
1973 – İhanet (Galip Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Kızım (Avukat Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Kurt Yemini (Sinema Filmi)
1973 – Lekeli Kadın (Ferit Bey) (Sinema Filmi)
1973 – Talihsizler (Osman) (Sinema Filmi)
1973 – Teslim Ol Baba (Kenan Aydın) (Sinema Filmi)
1974 – Ceza (Baba) (Sinema Filmi)
1974 – Düşmanlarım Çatlasın (Osman Nuri Nur) (Sinema Filmi)
1974 – Fedai (Necdet) (Sinema Filmi)
1974 – İstek (Ahmet) (Sinema Filmi)
1974 – Mağlup Edilemeyenler (Baba) (Sinema Filmi)
1974 – Tek Başına (Sinema Filmi)
1974 – Zavallı – Bodur Cani (Aziz) (Sinema Filmi)
1974 – Zavallılar (Sinema Filmi)
1974 – Zindan (Baba Yorgo) (Sinema Filmi)
1976 – Dar Geçit (Hüseyin Peyda Seslendirmesi) (Sinema Filmi)
1976 – Gurbetçiler Dönüyor (Hıdır Ağa) (Sinema Filmi)
1981 – Milcano (Sinema Filmi)
1982 – Yaşamak Seninle Güzel (Muhteşem) (Sinema Filmi)
1984 – Fotoğraftakiler (TV Dizisi)
4 Ekim 2017 Çarşamba
SULUDERE KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 1541 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 1710 kişi yaşamaktaydı.
Köyde Anadolu Selçukluları döneminden kalma tarihi bir cami bulunmaktadır.
Köyde Anadolu Selçukluları döneminden kalma hamamın ise bugüne yalnızca dış duvarları ulaşabilmiştir.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Suludere Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Ahmet DURMAZ olup; 0 543 594 08 66 nolu telefon muhtara aittir.
SÜZBEYLİ KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 32 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 93 kişi yaşamaktaydı.
Süzbeyli Köyü sınırları içerisinde Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı İzmir Kuş Cenneti bulunmaktadır.
Süzbeyli Köyünde Osmanlı döneminden kalma bir cami ile tarihi mezarlık ve sanat değeri yüksek mezar taşları bulunmaktadır.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Süzbeyli Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Metin AYDIN olup; 0 533 473 02 39 nolu telefon muhtara aittir.
30 Eylül 2017 Cumartesi
SÜTÇÜLER KÖYÜ
Sütçüler Köyü Kemalpaşa’ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı
30 km, Kemalpaşa’ya uzaklığı ise 6 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 3904 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 3793 kişi yaşamaktaydı.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 3904 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 3793 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Sütçüler Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve
meyvecilik yapılmaktadır.
28 Eylül 2017 Perşembe
TEVFİK AKDAĞ (1932-1993)
Tevfik AKDAĞ 29 Şubat 1932 tarihinde İzmir'de doğdu. İlk öğrenimini Karşıyaka'da, orta öğrenimini ise İzmir İnönü Lisesi'nde tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu.
Ankara da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenci iken ilk şiirlerini Mülkiye ve Türk Dili Dergilerinde yayımlamaya başladı ve "Şimdilik" adlı bir dergi çıkardı. Askerlik sonrası Akbank'da işe başlayarak İstanbul’a yerleşti ve 28 Eylül 1993 tarihinde hayatını kaybetti.
Tevfik Akdağ şirlerini; "Lacivert Kanatlı Bir kuştur Gece (1968)","Çıplak ve Sevinçle (1977)" ve "Eski İnsan Sözleri (1990) “ isimlerini taşıyan 3 kitapta topladı. Öldükten sonra 1994 yılında bütün şirleri; "Kıpırda Ey Aydınlık" adıyla bir araya getirildi.
Ankara da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenci iken ilk şiirlerini Mülkiye ve Türk Dili Dergilerinde yayımlamaya başladı ve "Şimdilik" adlı bir dergi çıkardı. Askerlik sonrası Akbank'da işe başlayarak İstanbul’a yerleşti ve 28 Eylül 1993 tarihinde hayatını kaybetti.
Tevfik Akdağ şirlerini; "Lacivert Kanatlı Bir kuştur Gece (1968)","Çıplak ve Sevinçle (1977)" ve "Eski İnsan Sözleri (1990) “ isimlerini taşıyan 3 kitapta topladı. Öldükten sonra 1994 yılında bütün şirleri; "Kıpırda Ey Aydınlık" adıyla bir araya getirildi.
24 Eylül 2017 Pazar
İSMET İNÖNÜ (1884-1973)
1884 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas’ta tamamladıktan sonra Mühendishane İdadisini (Askerî Lise) bitirdi. 1903 yılında Kara Harp Okulundan, 1906 yılında Harp Akademisinden mezun olarak, ordunun çeşitli kademelerinde görev yaptı.
1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanının bastırılması harekatına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan antlaşmalarda başarılı hizmetleri ve mesleki özellikleriyle dikkati çekti. I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesinde Kolordu Komutanı olarak Atatürk’ün emrinde çalıştı ve öğrencilik yıllarından beri devam eden dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesinde savaştı; Milli Mücadele sırasında Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı olarak çalıştı. Edirne Milletvekilliği ve Bakanlık yaptı, Garp Cephesi Komutanlığına getirildi. 25 Ekim 1920den sonra Batı Cephesi Komutanı olarak, Çerkez Ethem isyanını bastırdı. Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını yönetti. Tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruzdan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Mütarekesinde Büyük Millet Meclisini temsil etti. Lozan Barış Konferansına Dış İşleri Bakanı ve Türk Heyeti Başkanı olarak katıldı. 24Temmuz 1923te Lozan Antlaşmasını imzaladı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükümette Başbakan olarak görev aldı, 1924-1937 yılları arasında bu görevini sürdürdü.
İnönü, Atatürk inkılaplarının gerçekleşmesinde ve Türkiye Cumhuriyetinin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk’ün en yakın mesai arkadaşıydı.
Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938 yılında, TBMM tarafından Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi savaş felaketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasi rejime geçimlesin de en büyük destek oldu. 1950 yılında, yapılan seçimleri kaybettikten sonra, 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Başkanı olarak siyasi yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekatından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.
1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasi yaşamına devam etti, 1972 de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek; ölünceye kadar (25 Aralık 1973) Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu Tabii Üyeliği görevinde bulundu.
Kaynak: "Devrim Tarihi" Toktamış Ateş
1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanının bastırılması harekatına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan antlaşmalarda başarılı hizmetleri ve mesleki özellikleriyle dikkati çekti. I. Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesinde Kolordu Komutanı olarak Atatürk’ün emrinde çalıştı ve öğrencilik yıllarından beri devam eden dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesinde savaştı; Milli Mücadele sırasında Atatürk’ün en yakın silah arkadaşı olarak çalıştı. Edirne Milletvekilliği ve Bakanlık yaptı, Garp Cephesi Komutanlığına getirildi. 25 Ekim 1920den sonra Batı Cephesi Komutanı olarak, Çerkez Ethem isyanını bastırdı. Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını yönetti. Tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruzdan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Mütarekesinde Büyük Millet Meclisini temsil etti. Lozan Barış Konferansına Dış İşleri Bakanı ve Türk Heyeti Başkanı olarak katıldı. 24Temmuz 1923te Lozan Antlaşmasını imzaladı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükümette Başbakan olarak görev aldı, 1924-1937 yılları arasında bu görevini sürdürdü.
İnönü, Atatürk inkılaplarının gerçekleşmesinde ve Türkiye Cumhuriyetinin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk’ün en yakın mesai arkadaşıydı.
Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938 yılında, TBMM tarafından Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi savaş felaketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasi rejime geçimlesin de en büyük destek oldu. 1950 yılında, yapılan seçimleri kaybettikten sonra, 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Başkanı olarak siyasi yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekatından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı.
1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasi yaşamına devam etti, 1972 de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek; ölünceye kadar (25 Aralık 1973) Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu Tabii Üyeliği görevinde bulundu.
Kaynak: "Devrim Tarihi" Toktamış Ateş
15 Eylül 2017 Cuma
MUHİTTİN SADAK (1900-1982)
Muhittin Sadak, 1900 yılında İzmir'de doğdu. İlk eğitimini Kadıköy Halibye Mahmudiye ve İttihat mektebi ile St. Joseph Fransız Mektebinde yaptıktan sonra Mekteb-i Sultani'yi bitirdi. Galatasaray Lisesi'nde müzik öğretmeni Musa Süreyya beyden (daha sonra Darülelhan –İstanbul Konservatuarı– müdürü) ders aldı. Liseden sonra özel hocalardan ders alarak müzik tahsilini devam ettirdi. Türkiye'nin ilk viyolonselisti olarak, İstanbul Konservatuarı'nı kurdu (1922). Muhittin Sadak ilk konserini de aynı sene 1922'de verdi. 37 yıl Konservatuarda, Galatasaray Lisesi'nde, Feyzi Ati ve Boğaziçi Liselerinde hocalık yaptı. İstanbul Operasına geçti. 30 yıldan fazla Orkestra Şefliği yaptı. İstanbul'da ilk şehir korosunu kurdu. Bu koro İstanbul Operasının çekirdeği oldu. Leyla Gencer bu toplulukta yetişti. Muhittin Sadak 16 Eylül 1982 tarihinde İstanbul'da öldü.
Kaynak:Musiki Nazariyatı (1927), Eski Dostlar (Hıfzı Topuz -2000)
14 Eylül 2017 Perşembe
TABAKLAR KÖYÜ
Tabaklar Köyü Beydağ’a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 147 km, Beydağ’a
uzaklığı ise 5 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 74 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 133 kişi yaşamaktaydı.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 74 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 133 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Tabaklar Köyünde tarım, hayvancılık, zeytincilik ve
tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı M.Uğur KÖSE olup; 0 232 592 88 55 ve 0 542 662 37 07 nolu telefonlar muhtara aittir.
TAŞKESİK KÖYÜ
Taşkesik Köyü Torbalı’ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 55 km, Torbalı’ya uzaklığı ise 14km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 477 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 500 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür. Taşkesik Köyünde tarım, zeytincilik, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Asım TEYFUR olup; 0 533 484 7485 nolu telefon muhtara aittir.
TAŞLIYATAK KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 494kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 510 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür. Taşlıyatak Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Adem BASKIN olup; 0 536 691 82 30 nolu telefon muhtara aittir.
TAŞTEPE KÖYÜ
Taştepe Köyü Kınık’a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 130 km, Kınık’a uzaklığı ise 10 km. dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 494 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 510 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülen Taştepe Köyünde tarım, hayvancılık ve tütüncülük yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Cemil ÖZCAN olup; 0 535 780 39 86 nolu telefon muhtara aittir.
13 Eylül 2017 Çarşamba
METİN OKTAY (1936-1991)
Metin Oktay, 2 Şubat 1936 tarihinde, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde dünyaya geldi. Karşıyaka Soğukkuyu'da başladığı ilkokulu Alsancak İlkokulu'nda tamamladı. Ortaokulu İzmir İnönü Lisesinde okuyarak lise için Mithatpaşa Erkek Sanat Enstitüsü Mobilya Bölümüne geçti. Mithatpaşa Erkek Sanat Enstitüsü futbol takım kadrosunda yer aldı.
Liseden sonra İzmir’in yerel takımlarından olan Damlacıkspor’da futbol kariyerine başlayan Metin Oktay, 1953-1954 sezonunda İzmir Yün Mensucat’ta, 1954-1955 sezonunda İzmirspor’da oynadı. Galatasaray Spor Kulübünün dikkatini çekerek; 7 Mayıs 1955 tarihinde, Beşiktaş ile oynanan Atatürk Kupası maçında, deneme amacıyla Galatasaray forması ile sahaya çıkarıldı. Maç sonunda Galatasaray Futbol Takımı ile 5 yıllığına anlaşma imzaladı.
26 Ağustos 1956 tarihinde, Dinamo Bükreş ile oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası ön eleme maçı, Türk takımlarının Avrupa kupalarındaki ilk maçı olarak tarihe geçti ve bu maçta, Galatasarayın tek golünü Metin Oktay attı.
1955-1956 ve 1957-1958 sezonlarında, İstanbul Profesyonel Liginde Galatasaray şampiyonluklar kazanırken; üç sezon üst üste gol kralı ünvanı Metin Oktay'ın oldu.
10 Temmuz 1961 tarihinde İtalya'nın Palermo takımıyla sözleşme imzalayarak Türkiye'den ayrıldı. 25 Temmuz 1962 tarihinde tekrar Galatasaray Futbol Takımına geri dönerek, ona lig şampiyonlukları yaşatırken kendisi de 1962-1963, 1964-1965 ve 1968-1969 sezonlarında üç defa daha gol kralı oldu. Galatasaray formasıyla toplam 324 lig maçında oynayan Metin Oktay, 294 gol atarak hem Galatasaray’ın, hem de Türk futbol tarihinin en çok gol atan oyuncuları arasında yer aldı.
Metin Oktay, ilk defa 1955 yılında giydiği Türkiye Milli Futbol Takımı forması ile 36 maçta görev aldı ve 19 gol attı. 11 Aralık 1968 tarihinde oynanan Kuzey İrlanda maçına kaptan olarak çıktı ve son kez Milli formayı o maçta giydi. 23 Ağustos 1969 tarihinde İnönü Stadyumu’nda oynanan ve 1-1 berabere biten Galatasaray – Fenerbahçe maçında jübilesini yaparak futbolculuk kariyerini sonlandırdı.
Metin Oktay daha sonra; Galatasaray Spor Kulübü’nde yöneticilik ve gazetelerde spor yazarlığı yaptı. 1965 yılında, kendi hayatı üzerine yazılan senaryoya sahip; Atıf Yılmaz yönetmenliğini yaptığı, Ajda Pekkan, Ayten Gökçer ve Gönül Yazar'ın da oynadığı Taçsız Kral filminde başrol oynadı.
13 Eylül 1991 tarihinde, Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazası sonucu, kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesinde hayata veda etti.
Liseden sonra İzmir’in yerel takımlarından olan Damlacıkspor’da futbol kariyerine başlayan Metin Oktay, 1953-1954 sezonunda İzmir Yün Mensucat’ta, 1954-1955 sezonunda İzmirspor’da oynadı. Galatasaray Spor Kulübünün dikkatini çekerek; 7 Mayıs 1955 tarihinde, Beşiktaş ile oynanan Atatürk Kupası maçında, deneme amacıyla Galatasaray forması ile sahaya çıkarıldı. Maç sonunda Galatasaray Futbol Takımı ile 5 yıllığına anlaşma imzaladı.
26 Ağustos 1956 tarihinde, Dinamo Bükreş ile oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası ön eleme maçı, Türk takımlarının Avrupa kupalarındaki ilk maçı olarak tarihe geçti ve bu maçta, Galatasarayın tek golünü Metin Oktay attı.
1955-1956 ve 1957-1958 sezonlarında, İstanbul Profesyonel Liginde Galatasaray şampiyonluklar kazanırken; üç sezon üst üste gol kralı ünvanı Metin Oktay'ın oldu.
10 Temmuz 1961 tarihinde İtalya'nın Palermo takımıyla sözleşme imzalayarak Türkiye'den ayrıldı. 25 Temmuz 1962 tarihinde tekrar Galatasaray Futbol Takımına geri dönerek, ona lig şampiyonlukları yaşatırken kendisi de 1962-1963, 1964-1965 ve 1968-1969 sezonlarında üç defa daha gol kralı oldu. Galatasaray formasıyla toplam 324 lig maçında oynayan Metin Oktay, 294 gol atarak hem Galatasaray’ın, hem de Türk futbol tarihinin en çok gol atan oyuncuları arasında yer aldı.
Metin Oktay, ilk defa 1955 yılında giydiği Türkiye Milli Futbol Takımı forması ile 36 maçta görev aldı ve 19 gol attı. 11 Aralık 1968 tarihinde oynanan Kuzey İrlanda maçına kaptan olarak çıktı ve son kez Milli formayı o maçta giydi. 23 Ağustos 1969 tarihinde İnönü Stadyumu’nda oynanan ve 1-1 berabere biten Galatasaray – Fenerbahçe maçında jübilesini yaparak futbolculuk kariyerini sonlandırdı.
Metin Oktay daha sonra; Galatasaray Spor Kulübü’nde yöneticilik ve gazetelerde spor yazarlığı yaptı. 1965 yılında, kendi hayatı üzerine yazılan senaryoya sahip; Atıf Yılmaz yönetmenliğini yaptığı, Ajda Pekkan, Ayten Gökçer ve Gönül Yazar'ın da oynadığı Taçsız Kral filminde başrol oynadı.
13 Eylül 1991 tarihinde, Boğaziçi Köprüsü çıkışında geçirdiği trafik kazası sonucu, kaldırıldığı Haydarpaşa Numune Hastanesinde hayata veda etti.
7 Eylül 2017 Perşembe
TAVUKÇUKURU KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 358 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 415 kişi yaşamaktaydı.
Tavukçukuru Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Süleyman AKÇA olup; 0 534 711 45 86 nolu telefon muhtara aittir.
TEĞELTİ KÖYÜ
Teğelti Köyü Bergama'ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 110 km, Bergama'ya uzaklığı ise 3 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 358 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 415 kişi yaşamaktaydı.
Teğelti Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Adem KOÇ olup; 0 538 884 05 66 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 358 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 415 kişi yaşamaktaydı.
Teğelti Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Adem KOÇ olup; 0 538 884 05 66 nolu telefon muhtara aittir.
28 Ağustos 2017 Pazartesi
TEKBIÇAKLAR KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 485 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 550 kişi yaşamaktaydı.
Köy Muhtarı İbrahim SEÇER olup; 0 538 416 02 49 nolu telefon muhtara aittir.
TEKKEDERE KÖYÜ
Tekkedere Köyü Bergama'ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 89 km, Bergama'ya uzaklığı ise 20 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 236 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 310 kişi yaşamaktaydı.
Tekkedere Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Köy 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Emin ÖZ olup; 0 539 920 70 58 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 236 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 310 kişi yaşamaktaydı.
Tekkedere Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Köy 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Emin ÖZ olup; 0 539 920 70 58 nolu telefon muhtara aittir.
26 Ağustos 2017 Cumartesi
TELEKLER KÖYÜ
Telekler Köyü Menemen’e bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 53 km, Menemen’e uzaklığı ise 18 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 170 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 221 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Kadir ÇAM olup; 0 232 847 00 10 ve 0 533 548 93 92 nolu telefonlar muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 170 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 221 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Kadir ÇAM olup; 0 232 847 00 10 ve 0 533 548 93 92 nolu telefonlar muhtara aittir.
TEPEBOZ KÖYÜ
Tepeboz Köyü Karaburun’a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 108 km, Karaburun’a uzaklığı ise 8 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 296 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 351 kişi yaşamaktaydı.
Tepeboz Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır. Köy 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Necdet BİÇER olup; 0 232 735 41 22 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 296 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 351 kişi yaşamaktaydı.
Tepeboz Köyünde tarım, hayvancılık ve zeytincilik yapılmaktadır. Köy 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
Köy Muhtarı Necdet BİÇER olup; 0 232 735 41 22 nolu telefon muhtara aittir.
25 Ağustos 2017 Cuma
TEPEKÖY KÖYÜ
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 1160 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 1076 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
TERZİHALİLLER KÖYÜ
Terzihaliller Köyü Bergama’ya bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 133 km, Bergama’ya uzaklığı ise 26 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 283 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 334 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Şerif Aydın DAĞLI olup; 0530 517 86 75 nolu telefon muhtara aittir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 283 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 334 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
Köy Muhtarı Şerif Aydın DAĞLI olup; 0530 517 86 75 nolu telefon muhtara aittir.
TIRAZLI KÖYÜ
Tırazlı Köyü Karabağlar’a bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 46 km, Karabağlar’a uzaklığı ise 10
km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 283 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 334 kişi yaşamaktaydı.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 283 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 334 kişi yaşamaktaydı.
6360 Sayılı Kanunla mahalleye dönüştürülmüş olan köyde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.
24 Ağustos 2017 Perşembe
TIRMANLAR KÖYÜ
Tırmanlar Köyü Bergama’ya
bağlıdır. Köyün İzmir’e uzaklığı 143 km, Bergama’ya uzaklığı ise 27 km.dir.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 520 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 610 kişi yaşamaktaydı.
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre bugün nüfusu 520 kişi olan köyde, 2000 li yılların başında 610 kişi yaşamaktaydı.
Tırmanlar Köyünde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır. Köy 6360 Sayılı Kanunla köy statüsünden
çıkarılmış olup mahalleye dönüştürülmüştür.
20 Ağustos 2017 Pazar
İZMİR ENTERNASYONAL FUARI
İzmir Enternasyonal Fuarı
17 Şubat 1923 tarihine ta Mustafa Kemal Paşa'nın emriyle İzmir'de
toplanan İzmir İktisat Kongresi'ne uzanır. İktisat Kongresi ile eşzamanlı
olarak bir ticari ürünler sergisi düzenlenmiş, sergi mekanı olarak İkinci
Kordon'da Osmanlı Bankası'nın depo olarak kullandığı bina seçilmiştir. Burada, el tezgâhı ve küçük
sanayi ürünleri; Isparta, Kula, Gördes, Uşak kilim ve halıları, yağ ürünleri,
sabunlar, makarna ve unlu yiyecekler, kolonyalar, helvalar, ihraçlık pamuklar,
ayakkabı, mobilyalar, deri ürünleri, tarım araçları, kiremit, tuğla, maden
örnekleri, tütün, sigara, şarap örnekleri, kereste çeşitleri sergilenmiştir.
İzmir İktisat Kongresi Sergisi'nden sonraki ilk sergi Eylül
1927'de, "9 Eylül Mahalli Sergisi" adı altında Mithatpaşa Sanat
Enstitüsü'nde açılmıştır. İzmir Ticaret Odası'nın teklifi ve İzmir Valisi Kazım
Dirik'in kararı ile açılan sergide 71 resmi kuruluş, 195 yerli firma ve 9
ülkenin 72 kuruluşunun ürünleri sergilendi. Sergiyi 80 bin 744 kişi gezdi. İkinci 9 Eylül Sergisi Eylül 1928'de yine aynı binada ve
uluslararası düzeyde gerçekleşti. Sergiye 155'i yabancı olmak üzere 515 firma
katıldı.
1935 İzmir 9 Eylül Panayırı dönemin İktisat Vekili Celâl
Bayar tarafından açılmıştır. 311 bin kişinin gezdiği panayır, bugünün organize
uluslararası fuarının öncüsü oldu.
Fuar alanının temeli, evvelce 1922 İzmir
Yangınında kül olmuş mahallelerin bulunduğu ve sonraki yıllarda şehrin
ortasında bir pislik ve derbederlik yuvası haline gelmiş bulunan bugünkü
yerinde 1 Ocak1936 tarihinde törenle atıldı. 360 bin metre karelik alanın
Kültürpark haline getirilmesi ve yılın belirli bir ayında bu alan üzerinde
uluslararası bir fuarın gerçekleştirilmesi planlandı. Kültürpark alanının
düzenleme çalışmaları, dönemin İzmir Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz'un ve
gazeteci sıfatıyla Moskova kültürparkını gezmiş olan yardımcısı Suat
Yurtkoru'nun yönetiminde olağanüstü çabalarla, proje aşamasında da dönemin
Moskova Belediye Başkanı Bulganin tarafından görevlendirilen mimarların
tasarımı çerçevesinde 1936 yılında tamamlanmış; bu tarihten itibaren İzmir
Uluslararası Fuarı Kültürpark'ta açılmış ve 20.08.1936 tarihinde o güne kadar 9 Eylül Panayırı olarak adlandırılan sergi İzmir Enternasyonal Fuarı adını aldı.
İzmir, Kültürpark ve Fuar adeta özdeşleşmiştir. Lozan Kapısı
önünde yapılan coşkulu törene Mısır, Yunanistan ve Sovyetler Birliği'nden 48
yabancı kuruluş, 32 vilayet pavyonu ve 45 yerli kuruluş katıldı. 1937 İzmir
Enternasyonal Fuarı, diğer yıllara göre çok daha büyük bir coşkuyla hazırlandı.
Açılışı İktisat Vekili Celâl Bayar yaptı. Fuar'ın en büyük özelliği Kültürpark'ın
sürekli bir kurumuna dönüşecek olan Paraşüt Kulesinin açılışı oldu. 104 yabancı
şirketin katıldığı Fuar'da 424 yerli kuruluş temsil edildi. Bu rakamlar 1938
yılında fuarına 140 yabancı, 46 devlet kurumu ve 527 yerli kuruluşun, 60 bin
metre kare fuar alanının eklenmesiyle hazırlanan ve açılışını Başvekil Dr.
Refik Saydam'ın yaptığı 1939 fuarına 574 yabancı şirket. 27 devlet kurumu ve
333 yerli şirket katılmasıyla giderek arttı. 1940 yılında sürmekte olan II. Dünya Savaşı yüzünden
katılımın olmayacağı ileri sürülmesine karşın yerler çok önceden kiralandı,
ancak fuar zararla kapatıldı. Açılışı Ticaret Vekili Nazmi Topçuoğlu yaptı. 30
Ağustos tarihinde Millî Piyango ilk kez fuarda çekildi. Fuara 243 yabancı, 463
yerli şirket katıldı. Savaşa karşın 1941 yılında Fuar hazırlıkları eksiksiz
gerçekleşti. 1942 fuarı ise sürmekte olan savaş gerekçesiyle Hükümet kararı ile
açılamadı. 1943 İzmir Enternasyonal Fuarı Başvekil Şükrü Saraçoğlu himayesinde
açıldı. Ziyaretçi sayısı bir milyon kişiyi aştı. 1944, 1945, 1946 İzmir
Enternasyonal Fuarı, "millî mahiyette" açılabildi. Uluslararası
fuarlar 1947 yılından itibaren kesintisiz ve giderek önem kazanarak devam etti.
Bölge ve ülke ekonomisine büyük katkısı olan İzmir
Enternasyonal Fuarı, böylece Türkiye'nin "dünyaya açılan penceresi"
sloganıyla ülke tanıtımında ve ikili ticari ilişkilerin gelişmesinde önemli bir
işlev üstlenmektedir. Türkiye'nin Fuarlar Birliği'ne üye (1948'den beri) tek
genel ticari fuarıdır. Teknolojinin ve yenilikçiliğin ön plana çıktığı
sektörler olan otomotiv, elektrik, elektronik, iş makinaları, gıda ve ambalaj
makinaları gibi uzmanlaşmaya dayalı faaliyet alanları fuar etkinlikleri içinde
ağırlıklı bir yer işgal etmektedir.
25 Mart 2015
tarihinde açılış yapılan Gaziemir’de 240 bin metrekarelik alanda 7 blok halinde
inşa edilen yeni fuar alanı ile İzmir Enternasyonal Fuarı yeni bir çehreye kavuşmuştur.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)