19 Mart 2015 Perşembe

MENDERES

İzmir kent merkezine 20 kilometre uzaklıkta yer alan Menderes, kuzeyinde Güzelbahçe, Konak ve Gaziemir, kuzeydoğusunda Buca, doğusunda Torbalı, güneyinde Kuşadası Körfezi, güneydoğusunda Selçuk, batısında Seferihisar ile çevrilidir. Tarihi ve kültürel değerleri, doğal güzellikleri, turistik bölgeleri ve tarımsal potansiyeliyle İzmir’in önemli ilçelerinden biri olan Menderes,  Adnan Menderes Havalimanı’nın ilçe sınırlarında olması nedeniyle de stratejik bir konuma sahiptir. İlçenin yüzölçümü 775 km²’dir.  Antik çağlardan bu yana çok sayıda uygarlığı topraklarında ağırlayan ilçe, tarihte Cüneyt Tabat, Cumaabad isimleriyle anılmış, İzmir’in düşman işgalinden kurtulduğu 9 Eylül 1922 tarihinden sonra aldığı Cumaovası ismi de 3 Haziran 1988’de Havaalanının ismiyle birlikte Menderes olarak değişmiştir.
 Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ilçede, kışlar ılık ve yağışlı, yazlar kurak ve sıcak geçer. Kışın ısı en çok -1°C’ye kadar düşerken, yazın sıcaklık 40-45 °C’ye kadar yükselir. İlçenin doğal bitki örtüsü Akdeniz’e özgü maki topluluğu ile kaplıdır. Geçmişte dağlık alanlar ormanlarla kaplı iken, günümüzde ormanlık alanlar çeşitli nedenlerle yok edildiğinden seyrek olarak çam, meşe ve kayın ağaçları bulunmaktadır.

Kuzey – güney doğrultusunda uzanan bir ovanın ortasında yer alan Menderes’in başlıca yükseltileri Çatalkaya ve Gümüşsu Dağları ile batıdaki birbirini izleyen küçük tepeler halindeki Sandı Dağları’dır. Akarsu yönünden fakir olan ilçede Karakuyu, Görece, Kısık, Tahtalı ve Dereli çayları birleşerek Bulgurca Çayı’na kavuşurken, Bulgurca da Tahtalı Barajı’na aktarılmaktadır. İlçede bulunan Balaban ve Sandı göletleri de tarım alanlarının sulanmasında kullanılmaktadır. 


Halkın başlıca geçim kaynağı olan tarım, ekonomide de lokomotif görevini üstlenmektedir. Sera yatırımlarının gün geçtikçe arttığı ilçede, tarımsal üretimi kesme çiçek, örtü altı ve açık alanlarda sebzecilik, üzüm, mandalina, hububat, tütün ve zeytincilik oluşturmaktadır. Yüzölçümünün yüzde 38’ini tarım alanlarının kapladığı Menderes, salatalıkta Türkiye üretiminin yüzde 70’ini, kesme çiçekte 40’ını karşılamaktadır. Gümüldür bölgesinde 1940’lı yıllardan beri süren ve ünü ülke sınırlarını aşan satsuma mandalinası da bugün 12 bin dönüm arazide yetiştirilerek, yılda 400 tonu bulan üretimin büyük bölümü ihraç edilmektedir.

Ekonominin bir diğer önemli unsuru olan turizm, Menderes’in Gümüldür, Özdere ve Ahmetbeyli bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Yeşil ve mavinin buluştuğu 40 kilometrelik sahil şeridi, mavi bayraklı plajları, görülmeye değer koyları, tarihi ve kültürel zenginliğiyle yükselen turizm değerlerinden biri olan Menderes, yaz aylarında çok sayıda yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmaktadır.

KONAK

Konak, İzmir ‘in merkez ilçesidir. Kuzeyinde İzmir Körfezi ve Bayraklı, doğusunda Bornova, güneyinde Karabağlar, güneydoğusunda Buca ve batısında Balçova ilçeleri bulunmaktadır.

"Konak", İzmir'de sadece bir ilçe, bir semt ya da mahalle adı olmayıp özellikle son iki yüzyıldır şehrin merkezi olmuştur. Saat Kulesi, Belediye Sarayı, Vapur İskelesi, Yalı Camii, Ankara Palas, Anafartalar Caddesi girişi, Askeri Kıraathane, Milli Kütüphane ve özellikle Sarı Kışla başta olmak üzere günümüze kadar ulaşabilmiş ya da geçmişin anıları içinde kalmış birçok mekânı barındırmış olan Konak;  İzmir'in merkezidir. Konak, İzmir'in bir numaralı ticaret merkezi Kemeraltı ve çevresinin ana giriş-çıkış kapısıdır. Kemeraltı gibi akla gelebilecek her türlü malın satıldığı bir efsane çarşıya  buradan ulaşılır. 
Antik İzmir'de bu alanın bulunduğu yer "İç liman"dır. Günümüzün Konak Meydanı'nın Güney Batı yönündeki bir noktadan başlayan liman geniş bir kavis çizerek Hisar Camii'nin yakınlarındaki bir noktada son bulur ve kıyı şeridi Bornova Körfezi'ne doğru uzayıp gidermiş. Bu iç limanın girişinin solunda ilk yapılış tarihi bilinmeyen  kale (Kadifekale) bulunur.
İzmir’de "Konak" adının Hükümet Konağı'ndan geldiğini düşünülür, hatta bunu yazan araştırmacılar bile vardır. Ancak meydana ve semte adını veren "Konak" Hükümet Konağı değildir. Günümüze ulaşmamış olan Katipoğulları'nın konağıdır.
15 Mayıs 1919 Perşembe günü Yunan askerinin  Kordon'a ayak basıp Konak Meydanı'na yürüyerek, Hükümet Konağı ve Sarı Kışla'yı ele geçirmesiyle başlayan "İşgal", 9 Eylül 1922 Cumartesi günü Türk Askeri'nin Konak Meydanı'nda Sarı Kışla ve Hükümet Konağı'na bayrak çekmesiyle sona erer. Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'in özgürlük adına ilk kurşunu sıktığı günden tam 3 yıl, 3 ay, 3 hafta ve 3 gün sonra gelen kurtuluş rüzgarı içinde Konak Meydanı ve çevresi tüm İzmir içinde en önemli olayların yaşandığı yerlerden biri olur. Kurtuluş günü Konak Meydanı'nın yaşadığı olaylardan en önemlisi Kışla ve Hükümet Konağı'na bayrak çekilmesidir. Punta üzerinden Kordon'a çıkan İkinci Tümen'e bağlı süvarilerimizin önünde Yüzbaşı Şerafettin Bey, emir subayı Teğmen Hamdi ve Teğmen Rıza Beyler  Konak Meydanına ilk adım adan kurtarıcılardır.
Konak’ta, Sultan II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. Yıldönümünde  Hükümet Meydanındaki  Saat Kulesi yaptırılır.  Sekizgen tabanlı Yalı Camii ise 18. Yüzyıl'da İngiliz Ayşe Hanım tarafından medrese olarak yaptırılır. Daha sonra Rahmi Bey'in valilik döneminde işlevini yitiren ve oldukça harap durumdaki bu medrese onarımdan geçirilerek camiye dönüştürülür. O günden bu yana İzmirli'ye cami olarak olabildiğince hizmet veren ve tek şerefeli zarif bir minareye de sahip olan bu yapı 1964 yılında bir onarım daha geçirir ve özellikle dökülen ya da sökülen çinileri ve diğer kısımları yenilenir.